Takeda Türkiye Genel Müdürü Gamze Yüceland ile firma faaliyetleri ve annelik üzerine söyleşi yaptık
“Dürüstlük, adalet, bütünlük ve azmi içeren Takeda-izm adını verdiğimiz kurumsal değerlerimiz ile toplumun, hastaların, paydaşlarımızın güvenini kazanmayı; dokunduğumuz hayatları iyileştirmeyi ve hayat kalitelerini arttırmayı hedefliyoruz”
Takeda Türkiye pazarında hangi alanlarda faaliyet gösteriyor?
“Takeda, 1781 yılında Chobei tarafından kurulan, merkezi Osaka’da bulunan hasta odaklı inovatif ve global bir ilaç firması. Dünyanın 70’den fazla ülkesinde, 30.000 çalışanı ile insanlara daha sağlıklı, daha parlak bir gelecek sunma misyonunu edinmiştir ve bugün Japonya ve Asya’daki çeşitli pazarlarda birinci sırada ve dünyanın en büyük 15 global ilaç şirketi arasında yer almaktadır.
Takeda olarak, ülkemizde hematoloji, onkoloji, gastroenteroloji, solunum, metabolizma, enfeksiyon ve kas iskelet sistemi gibi önemli terapötik alanlarda faaliyet gösteriyoruz ve dürüstlük, adalet, bütünlük ve azmi içeren Takeda-izm adını verdiğimiz kurumsal değerlerimiz ile toplumun, hastaların, paydaşlarımızın güvenini kazanmayı; dokunduğumuz hayatları iyileştirmeyi ve hayat kalitelerini arttırmayı hedefliyoruz.”
Ar-Ge çalışmalarına büyük bütçeler ayırıyorsunuz. Türkiye’de ve dünyada ulaşmak istediğiniz noktayı öğrenebilir miyiz?
“Takeda AR-GE çalışmalarına yıllık 4 milyar dolar yatırım sağlıyor. Globalde Ar-Ge odağımızı yeniden yapılandırarak 3 anahtar tedavi alanına yöneldik; Onkoloji, Gastroenteroloji ve CNS-artı aşılar. Bu doğrultuda da Kyoto Üniversitesi iPS Hücre Araştırma ve Uygulama Merkezi (CiRA) ortak bir araştırma programı başlattık. Bu ortak araştırma programı yedi tane proje içeriyor. 2015’de de dış araştırma ortaklıkları ile altı ilave proje başlatılmıştı. İleriye dönük hedefimiz temel olarak odaklandığımız alanlarda Ar-Ge çalışmalarımızı sürdürmektir. Türkiye’de ise halihazırda yürütmekte olduğumuz onkoloji ve gastroenteroloji alanında 14 tane faz çalışmamız var ve bu 14 uluslararası çalışma 41 merkezde yürütülmektedir. Bu araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla değer yaratmaya çalışıyoruz.”
Lenfoma ve Osteosarkomun tedavisi için hastaların kullanımına sunduğumuz iki yeni onkoloji ilacınız ile kanser hastalarına umut oldunuz. Yeni çalışmalar hangi alanlarda olacak?
“Global Ar-Ge odağımızla paralel olarak ülkemizde de önümüzdeki dönemde onkoloji-hematoloji ve gastroenteroloji alanlarında hastalar için yeni tedaviler üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde gastroenteroloji alanında yeni çözümler sunacak ve Hematoloji alanında ise hastaların damar yolu ile aldıkları ilaç yükünü azaltacak yenilikçi tedavileri ülkemize getirebilmek en büyük amacımız. Bu tedavi alanlarında yenilikçi ilaçları hastalara en kısa sürede ulaştırabilmek bizim için çok büyük önem teşkil ediyor.”
Öncelikle sizin de anneler gününüzü kutlarız. 19 yaşında ikiz annesisiniz ve başarılı bir kariyeriniz var. Kariyer basamaklarını tırmanırken annelik işinizi nasıl etkiledi?
“Çok teşekkür ederim, ben de tüm annelerin bu güzel gününü kutlarım. Anne olmak hayatımda en mucizevi anlardan biriydi; iş hayatına adım attığımdan bu yana her ikisini beraber yürütebilmek adına büyük çaba sarf ettim. Tabi bunu yaparken yalnız değildim; çok şanslıyım ki hayatımda her zaman beni destekleyen çok kıymetli insanlar var; annem, eşim; artık ailemizin bir parçası olan sevgili Melek. Onlar olmasa gerçekten çok zor olurdu. Onlar sayesinde hayallerimden vazgeçmeden; bir denge ile hayatıma yön verdim. Dengenin hayatımızda çok önemli bir yeri olduğuna inanıyorum. Bir de ikizler beni çok mutlu etti, insan mutluyken çok enerjik ve üretken oluyor, iş hayatımı çok olumlu etkiledi bile diyebilirim. Tabii çok çalıştım ama çok mutluyum ki karşılığını da aldım.”
Yoğun meslek hayatınızda geriye dönük keşkeleriniz ya da pişmanlıklarınız var mı?
“Çok şanslıyım ki şimdiye kadar yaşadığım hayattan ve yaptığım seçimlerden hiç bir zaman pişmanlığım olmadı.”
Çalışan annelerin yaşadığı sorunlar hakkında ne düşünüyorsunuz ve bu sorunlar için önerileriniz neler?
“Yılın büyük bir kısmını işim dolayısıyla seyahat ederek geçiriyorum. Bu yoğun iş tempomda her çalışan anne gibi çocuklarıma yeteri kadar vakit ayıramadığımı düşündüğüm zamanlar oldu fakat tecrübe edindikçe gördüm ki; kaliteli zamanlar yaratıp, sadece onları odak noktama aldığım ilgimi ve sevgimi dilediğim gibi gösterebildiğimde çok daha değerli ve eşsiz anlar yaratabildim. Bana kalırsa, işin püf noktası sevgi ve iletişim. Çocukların oyun çağında kısa süreleri bile mutlu anlar haline getirmek bizim elimizde. İkizler, şimdi 19 yaşındalar; artık beraber yapabileceğimiz pek çok aktivite var, bu zamanlarda; beraber yapmaktan keyif aldığımız şeyleri tercih ediyoruz.”
Çocuklarınızın kariyer planlamasında hem anne hem de başarılı bir iş kadını olarak etkiniz oluyor mu?
“Çocuklarım bu sene itibariyle yurtdışında okumaya karar verdi ve kendi ayakları üzerinde duran iki yetişkin oldular. Onlar ve benim için yeni bir dönem başlamış oldu. Bu süreçte onları her zaman motive edip, hayallerine her geçen gün daha da yaklaşmaları için yol göstermek benim en büyük önceliklerimden biri. O yaşlardaki farkındalık ve yetenekler; öncelikle aileyle karşılıklı paylaşarak ve fikir alışverişleriyle daha da ortaya çıkıyor, bunu çok önemsiyorum. 20 yılı aşkın süren ilaç şirketi kariyerim onlar için güzel bir örnek; başarının emek istediğini biliyorlar, çünkü onlar da aslında bu uzun sürecin tanıkları. Kariyer planlaması, uzun bir yolculuk. Geleceği planlasanız da bazen işler sandığınız gibi olmayabiliyor bu nedenle onlara hep söylediğim; gelişime açık olun, dürüst yaşayın, kendiniz gibi olun, kendiniz için çalışın, ilgi alanlarınızı belirleyip onların üzerine gidin, hobileriniz olsun ve bu yolda karşılarına çıkacak engelleri “pozitif” olarak görün şeklinde oluyor. Artık iş hayatında başarı sadece eğitim hayatıyla sınırlı değil, hobileri olan, eğlenmesini bilen, öğrenmesini seven insanlarla beraber olmak bu yolda renk katan, fark yaratacak özellikler haline geldi, bu durumdan çok memnunum. Kendi çocuklarım Ece, Kaan’ın ve diğer tüm güzel çocuk ve gençlerimiz için hep en iyisini diliyorum.”
Son olarak, 14 Mayıs Eczacılık Haftası için sağlık sektöründeki tüm paydaşlarına mesajınız nedir?
“Eczacılık mesleği insanların hastalıklarla verdiği mücadelede çok önemli ve vazgeçilmez bir yere sahip. Bu mücadelede mesleğine bir ömür, emek ve gönül vermiş ve sağlık hizmeti için çok önemli bir yere sahip olan değerli eczacılarımıza; bu hizmetin kesintisiz olarak verilebilmesini sağlamak için gösterdikleri üstün gayretten ötürü teşekkür ediyorum ve Eczacılık bayramlarını yürekten kutluyorum.”
#Takeda #hematoloji #onkoloji #gastroenteroloji #GamzeYüceland