İnsanın beyin gücü öyle muhteşem bir güçtür ki ne düşünürseniz öyle olursunuz
İnsanın beyin gücü öyle muhteşem bir güçtür ki, onu kullanarak isterse kişi kendini felç edebilir, komaya sokabilir, kendini imha da edebilir veya kanserini de yenebilir. Yeter ki beyin gücünü harekete geçirmeyi becerebilelim. Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Nörolog Dr. Mehmet Yavuz konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.
Birçoğumuzun başından geçmiştir: Sabah önemli bir işimiz varsa ve şu saatte mutlaka uyanmalıyım diye kendimizi şartladıysak çoğu zaman dakikası dakikasına tam da o anda uyanırız. Çünkü bilinçaltı kendi saatini kurmuştur. Bilinçaltımız bazen bizimle konuşur. Sezgiler yoluyla algıladığımız bu hislere bazen kulak veririz bazen de vermeyiz. Hani bazen, “İçimden bir ses, şöyle dedi” deriz ya, işte bu bilinçaltının sesidir.
Bilinçaltını pozitife çevirmek
Bilinçaltı, mıknatıs gibi kendi inancına ve kendi realitesine uyan şeylerle rezonansa girer. Paranın zor kazanıldığına inanıyorsanız önünüze parayı zor şartlarda kazanmanızı sağlayacak deneyimler gelir. Çünkü bilinçaltı inançlarınızı gerçekleştirir. Bilinçaltına yerleştirdiğiniz inançları değiştirdiğinizde ise her şey değişir. Biz bilinç gücümüzü bir fikri kabul etmek için, bilinçaltımızı ise sonuçları kendimize çekmek için kullanırız. Bilinçaltını bilgisayarın sabit diski gibi kabul edersek ekranda gördüklerimiz de bilinçaltına bağlı olarak geliştirdiğimiz bilinçli yaşam alışkanlıklarıdır.
Zihninizi sürekli olumlu fikirlerle besleyerek değiştirirseniz hayatınızı da değiştirebilirsiniz.
Asla “Şunu yapamam, bunu beceremem, sınavı kazanamam, işe giremem, zengin olamam, evlenip yuva kuramam” gibi olumsuz cümleler kullanmayınız. Zira bilinçaltınız sözünüzü dinler, istediğiniz şeyi yapmak için gücünüzün ya da yeteneğinizin olmadığını düşünür ve buna göre sizi yönlendirir. Eğer “Başarırım, yaparım, çözerim” gibi olumlu düşünceler kullanırsanız, bilinçaltınız da sizde bu güç ve kabiliyetin olduğunu düşünür. Böylece istediğiniz şeyi gerçekleştirmek için yollar arar ve sonunda da bulur. Bilinç neye inanırsa bilinçaltı ona odaklanır.Bilgiler, duyularımız ve düşüncelerimiz vasıtasıyla bilinçaltına işlenir. Gizemin ana merkezi olan bilinçaltına işlenen bilgilerin, ne zaman bağlantıya dönüşeceği tahmin edilemez bir durumdur. Bir an aklınıza çok sevdiğiniz bir akrabanızın geldiğini düşünün. Sonra eliniz telefona giderek akrabanızı aramak istersiniz. Onu aradığınızda ise, “Müthiş bir şey, ben de tam seni düşünüyordum!’’ der. Bu konu, henüz nasıl olduğunu anlayamadığımız bilinçaltılar arası bir telepatik iletişimi ifade eder. Böyle misallere hemen hepimiz tanık olmuşuzdur.
Her şeyi bilinçaltına atmayın
Diğer taraftan bilinçaltı çöp kovası da değildir. Bilinçaltı hijyenine çok önem verin. Bir arkadaşınıza kırıldığınızda ne kendinizi ne de arkadaşınızı cezalandırmayın. Konuşun onunla. Suçlayarak, sesinizi yükselterek değil. Sakinleştikten sonra ve size yakışır biçimde kırgınlığınızı anlatın ve negatif enerjinizi bilinçaltına yerleşmeden yok edin. Bir konudan dolayı kendinizi hatalı bulduğunuzda suçluluk duyguları ve keşkelerle kendinizi boşuna yıpratmayın. Hatanızı tamir edin ve bu meselenin sürüncemede kalarak sürekli zihninizi meşgul etmesine izin vermeyin.
Alternatif tıp bilinçaltını kullanır
Bilinçaltı vücudun sağlığını dengede tutmak için koruma altına alır. Vücudun kendi kendini doğal olarak iyileştirme kabiliyetinin olması bundandır. Alternatif tıbbın da temeli budur. Yaşamınızdaki olayları değiştirmek için düşüncelerinizi değiştirin. Hayatınızdaki kafa karışıklıklarından, uyumsuzluklardan, sınırlamalardan kurtulmak için nedeni ortadan kaldırın. Bu neden; bilinçaltınızda teşvik ettiğiniz düşünce ve imgelerdir. Neden değişirse, sonuç da değişir. Bilinçaltınızın sizi iyileştirme, güçlendirme, zenginleştirme ve ilham verme gücüne inanın.
Bilinçaltını etkileyebilir miyiz?
Kişisel gelişimin en önemli unsurlarından biri de farkındalık oluşturmak ve bilinçaltı düzeyinde yeniden yapılanma sağlamaktır. Modern bilimin ifade ettiği bilincin yüzde 20, bilinçaltının yüzde 80 oranında varlığımızı yönettiği varsayımı üzerinden hareket edersek, büyük oranda bilinçaltının kontrolü altında olduğumuz gerçeğine ulaşabiliriz. Bilinçaltı varlığımızın gizli ama asıl yöneticisidir. Yunus Emre “Bir ben vardır bende, benden içeru” derken belki bilinçaltını kastetmiyordu ama gerçekten de “Bilinçaltı”, “Gözüken ben” dışında, bir başka “Güçlü ben”dir. Aslında bizi idare eder, evirir çevirir ancak biz hiç farkında olmayız. Bilinçaltındaki gücü bilsek de genellikle kullanamayız.
Düşünce bir enerjidir
Bilinçaltınız ne kadar temiz ve kontrollü olursa, düşüncelerinizin ve söylemlerinizin etkisi de o kadar güçlü olur. Aslında düşünce, ışık, madde gibi her şey, atomun bilinen en küçük parçacığı olan “kuant” taneciklerinin belli oranda yoğunlaşmasından başka bir şey değildir.
Mantıklı hayallerinizi bilinçaltı gerçekleştirmek ister
Hayallerimiz, bilinçaltını etkileyen faktörlerdendir. Sürekli aynı şeyi hayal ederseniz ve gerçekleşeceğine inanırsanız, bilinçaltı siz farkında olmadan, hayalinizi gerçekleştirecek planlar ve eylemler yapmaya başlar. Bu nedenle çok uçuk olmamak şartıyla olumlu güzel hayaller kurun ve istediğiniz hayali düşünün. Burada önemli olan nokta, hep farklı farklı hayaller kurmanız bilinçaltınızı şaşırtabilir ve hayalleriniz hayal olarak kalabilir. Bu nedenle tek bir hayal üzerine yoğunlaşın, bilinçaltınız bunu gerçekleştirmek için gizli gizli çalışacaktır. Ancak çok az bile olsa gerçekleşme ihtimali olan hayaller kurun, imkânsız hayaller peşinden gitmeyin. Bilinçaltı her neye yoğunlaştıysanız onu gerçekleştirme eyleminde olur fakat gerçeklemesi imkânsız hayallerinizin peşinden giderseniz, sahip olduğunuz bilinçaltı gücünüzü boş yere heba etmiş olursunuz. Örneğin çok zengin bir kişi olmayı hayal edebilirsiniz, bu mümkün olabilecek bir şeydir ve bilinçaltınız bunun için çalışır ama Süpermen olmayı hayal ederseniz enerjinizi boşa harcamış olursunuz.