Bazı günler hava bir türlü aydınlanmaz. Çoğumuz böyle zamanlarda, yataktan çıkıp hayata karışacak enerjiyi toplamakta zorlanırız. Kendimizi bitkin ve moralsiz hissederiz.
Herkes bazen böyle günler yaşar. Ancak depresyon teşhisi konmuş bir hastada, durum biraz daha karmaşıktır. Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.
Depresyon nedir?
Gelişmiş ülkelerde ve özellikle büyük şehirlerde hızla artan depresyon, oldukça önemli bir hastalık. Kişinin yaşamdan aldığı tadı, verimliliğini, mutluluğunu olumsuz etkileyebiliyor hatta hayatına son vermesine kadar varabilecek acı sonuçlar doğurabiliyor. Aslında depresyonu kelimelerle ifade etmek de zor. Göğüs kafesinde yoğun bir baskı hissi ve daraltı şeklinde bunalımlar yaşanabiliyor. Depresyonu, sürekli yüksek fiziksel acı çekmekten çok daha öte bir durum olarak görmek gerekiyor. Buna bir nevi ruhun acı çekmesi de denilebilir. Bazı kişiler, bu bunalım girdabında doğru dürüst uyku bile uyuyamazken bazı kişiler de yaşadıkları anormal sıkıntıdan bir nebze olsun uzaklaşabilmek için uyuyabildikleri kadar uyumaya eğilimi gösteriyor. Kişinin ruh halindeki bozulma bedenine de yansıyabiliyor. Kilo kaybı, kilo alma, mide ve bağırsak rahatsızlıkları yaşanabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 350 milyonun üzerinde insan depresyon yaşıyor. İş görememezlik sebepleri arasında depresyon listenin başında. Yılda 150 milyon kişi iş göremeyecek kadar ağır depresyon geçiriyor.
Vücut kimyası ve depresyon
Aynı sorunlar ya da etkiler karşısında bir kişi depresyona girerken bir başkası girmeyebiliyor. Bunun sebeplerinden biri genetik faktörlerin depresyondaki belirleyiciliği. Ailede depresyon yaşamış kişiler sizin de hastalığa yatkınlığınızı belirliyor. Fakat depresyon kadınlarda erkeklerin 3 katı fazla görülüyor. Depresyonla ilgili yapılan birçok çalışmada yalnızlığın etkisi araştırılıyor. Bilim dünyası, kişinin yalnız olduğu için mi depresyona girdiğini yoksa depresyonda olduğu için mi yalnız kaldığı sorusunu henüz yanıtlayabilmiş değil.
Depresyon ve intihar
Ağır depresyon geçirenlerin kişilerin yüzde 15’i intihar ederek yaşamına son veriyor. Kişi ölümden bahsediyorsa, intihar girişimleri varsa bu tip hastaların çok yakından takip edilmesi geriyor.
Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır
Depresyon yaşayan kişilerin alanında uzman doktorlara danışması çok önemlidir. Çünkü depresyon kendini yineleyebilen bir hastalıktır. Bu nedenle hasta öncelikle tedavisini yarıda bırakmamalı, doktorunun veya doktorlarının yönlendirmelerine uyum sağlamalıdır. Kişi, negatif ruh halinden dolayı, karşısındaki insanı kırmaya eğilimlidir. Böyle konularda alınganlık yapılmaması çok önemli. Depresyonda profesyonel destek almaktan asla çekinmemek gerekiyor. Her insan kendi içinde özel, değerli ve gereklidir. Her anın kıymetini bilerek, güzel yaşamaya önem vermeliyiz. Nörolog Dr. Mehmet Yavuz