Onkoloji grubunda meme kanseri ürünleriyle inovatif çalışmalarına devam eden Pierre Fabre, “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında kurum içi farkındalık etkinliği düzenledi. Pierre Fabre Türkiye Genel Müdürü Dr.Hande Demirdere ve Onkoloji ekibinin katılımıyla düzenlenen etkinlikte, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD öğretim üyesi ve MEMEDER Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ayşe Nilüfer Özaydın önemli bilgiler paylaştı.
90 yıllık tıbbi uzmanlığını “Sağlıktan güzelliğe” felsefesiyle harmanlayan ve onkoloji grubunda meme kanseri ürünleriyle ön plana çıkan Pierre Fabre, çalışanları için “Pembe Cuma” etkinliği düzenledi. Meme kanseri hakkında farkındalığa dikkat çekmek amacıyla düzenlenen etkinlikte, miyuki bileklik yapımı farkındalık atölyeleri oluşturuldu.
MEMEDER Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ayşe Nilüfer Özaydın’ın katılımıyla devam eden etkinlikte Özaydın meme kanserinde erken teşhisin önemini vurgulayarak risk faktörleri ve hastalıktan korunma yöntemleri üzerine önemli bilgiler paylaştı. Özaydın; “Memeler vücudun dışında olduğundan, bu hastalık diğer bölgelerdeki hastalıklara göre göreceli olarak, bireyin kendisi ve/veya doktor tarafından muayene sonucu erken fark edilebiliyor. Ülkemizin gerek bu hastalığa ilişkin bilgi ve beceriye sahip hekimlerin sayısı ve dağılımının, gerekse hastane alt yapısı olarak meme kanseri tedavi olanakları konusunda son derece kuvvetli olduğunu söyleyebilirim. Dolayısıyla her kadın güvenle kontrollerini yaptırmalı” dedi.
Dünyada da ülkemizde de kadın kanserleri arasında en sık görülen kanser türü olduğunun altını çizen Özaydın “Özellikle 40 yaş üzeri kadınlar, birinci derece yakınlarında meme kanseri, yumurtalık kanseri ve kalın bağırsak kanseri olanlar, hiç doğum yapmamış kadınlar, hiç bebeğini emzirmemiş kadınlar, erken menarş yani “ilk adet yaşı 12’nin altında olanlar”, 55 yaş ve üzerinde menopoza giren kadınlar, özellikle menopozdan sonra 5kg ve daha fazla kilo alan kadınlar, Alkol tüketen ve menapoz sonrası uzun süreli hormon tedavisi gören kadınlar yüksek risk grubundalar. Dolayısıyla herhangi bir şikayeti olmasa dahi her kadın, 40 yaşından sonra iki yılda bir kez mamografi çektirmeli” dedi.
Meme kanserinin birçok farklı türü olması nedeniyle öncelikle kanserin ayırıcı tanısı yapılarak, bu tipe en uygun bir veya birden fazla tedavi yaklaşımının seçilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Özaydın “Günümüzde özellikle erken tanı alan meme kanserlerinde sadece kanserli bölgenin temizlendiği uygulamalar yapılıyor. Eğer ileri evrede gelinmişse veya nadiren memede yaygın kanser varsa ancak o zaman hastanın memesi alınıyor” dedi.
Pierre Fabre Türkiye Genel Müdürü Dr. Hande Demirdere de konuyla ilgili düşüncelerini aktararak “Aslında birçoğumuz bu bilgilere aşina olsak da maalesef yoğunluk ya da vakit ayıramama nedeniyle kontrollerimizi ihmal ediyoruz. Pierre Fabre ailesi olarak bugün vesilesiyle birbirimize söz verdik. Kadın çalışanlarımız kendi kontrollerini, erkek çalışanlarımız da eşlerinin, annelerinin ya da kız kardeşlerinin kontrollerini aksatmadan en yakın zamanda planlayacaklar” dedi.
#pembecuma #onkoloji #pierrefabre