Philips Türkiye, Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamak için düzenlediği etkinlikte Türkiye’de sağlığın geçmişine göz atarken, geleceğini de şekillendirecek trendleri, inovasyonları ve uzman görüşlerini bir araya getirdi.
- Katılımcıların %75’i sağlıklı olabilmek için çaba gösterdiğini belirtirken, %58’i hasta olmasa/kendini hasta hissetmese bile yılda en az bir kez kontrol amaçlı doktora gittiğini ifade ediyor.
- Teknolojinin sağlığımızı daha iyi ve etkili yönetebilmemiz için yardımcı olacağını düşünenlerin oranı %85. Teknoloji ilerledikçe birçok hastalığın tedavisinin kolaylaşacağını düşünenlerin oranı ise %73.
- Kamuoyunun %41’i sürdürülebilir sağlık uygulamalarını gerçekleştiren şirketlerin satın alma kararlarını etkileyeceğini ifade ediyor.
Türkiye’de 93 yıldır faaliyet gösteren Philips Türkiye, Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamak için düzenlediği etkinlikte, sağlık sektörünü geçmişten günümüze ele alırken, geleceğini şekillendirecek trendleri de değerlendirdi. Philips Türkiye, etkinlikte IPSOS ile gerçekleştirdiği “Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye Sağlık Trendleri Araştırması” sonuçlarını da paylaştı.
Philips Türkiye Genel Müdürü Gamze Arbak, “1930 yılında Galata Kozluca Han’da kurulduğumuz günden bu yana, 93 yıldır Türkiye’de faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Türkiye’de kurulan en eski uluslararası firmalardan biri olarak Türkiye’nin tarihsel gelişimine tanıklık ettik. Bu köklü geçmişimizle gurur duyuyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılını birlikte kutlamaktan onur duyuyoruz.” dedi.
Cumhuriyetimizin 100. yılında Philips Türkiye Sağlık Trendleri Araştırması
Etkinlik kapsamında IPSOS iş birliğiyle, bu yıl dördüncüsünü gerçekleştirilen, Philips Türkiye Sağlık Trendleri Araştırması sonuçları da paylaşıldı. Cumhuriyetimizin 100. Yılında Türkiye’de kamuoyunun sağlık konusunda görüşlerinin de alındığı ve Türkiye’deki sağlık trendlerine ışık tutulan araştırma sonuçları uzman görüşleriyle değerlendirildi.
Araştırma sonuçlarına göre;
Kişilerin kendi sağlıklarının kontrolünü ele alması için önleyici sağlık anlayışı önem kazanıyor
Türkiye’deki sağlık verileri olumlu bir tabloyu yansıtmıyor olsa da araştırmaya katılanların %75’i sağlıklı olabilmek için çaba gösterdiğini belirtiyor. %58’i hasta olmasa/kendini hasta hissetmese bile yılda en az bir kez kontrol amaçlı doktora gittiğini ifade ediyor. Kişisel bakımın sağlık algısındaki etkisine bakıldığında, “Saç ve cilt bakımı konusunda kendimi bakımsız hissettiğimde, kendimi sağlıksız hissederim” diyenlerin oranının %66 olduğu görülüyor. Fikir önderleri ise önleyici sağlık anlayışı ile bireylerin kendi sağlıklarını yönetebileceklerine inanıyor.
Ağız ve diş sağlığının genel sağlık durumu ile ilişkili olduğunu düşünenlerin oranı %79
Tüketiciler, ağız sağlığının önemini bilse de hâlâ diş fırçalama alışkanlığı düşük. Günde 2 kez diş fırçalama oranı %36. Diş sağlığının genel sağlık durumu ile ilişkili olduğunu düşünenlerin oranı ise %79. Katılanların %56’sı ise kalp sağlığı ve diş sağlığı arasında ilişki olduğunu düşünüyor.
Philips Kişisel Sağlık Türkiye Ülke Müdürü Sinan Kebapcı, “Araştırma sonuçlarında da gözlemliyoruz ki, pandemi ile artan kişisel sağlık farkındalığı ve alışkanlıkları devam ediyor. Daha sağlıklı yaşam tarzları benimsemek ve daha iyi hissetmek giderek önem kazanıyor. Sağlık teknolojileri, bireylere kendi sağlıklarının kontrolünü ele almasında yardımcı oluyor. Biz de Philips Kişisel Sağlık iş birimi olarak, bu trendler ile paralel bir şekilde ürünlerimizi tüketicilerimizle buluşturarak, hayatı iyileştiriyoruz.” dedi.
Sağlıkta teknolojinin gücü
Araştırmaya göre; teknolojinin sağlığımızı daha iyi ve etkin yönetebilmemiz için yardımcı olacağını düşünenlerin oranı %85. Teknoloji ilerledikçe birçok hastalığın tedavisinin kolaylaşacağını düşünenlerin oranı ise %73. Kişilerin teknoloji sayesinde sağlık verilerine daha kolay erişebilmesi, uzmanlara hızlı ulaşabilmesi gibi olumlu faktörler teknolojinin kullanımında ön plana çıkıyor.
Katılımcıların %64’ü bağlantılı sağlık teknolojilerinin sağlık personelinin daha verimli çalışmasını sağlayacağını düşünürken, %69’u bağlantılı sağlık teknolojileri sayesinde hastalıklara erkenden müdahale edilebileceğini belirtiyor. Katılımcıların %58’i bağlantılı sağlık teknolojileri sayesinde insanların hastaneye daha az gitmeye ihtiyaç duyacaklarını düşünüyor.
Philips Türkiye Genel Müdürü Gamze Arbak, “Dijital sağlık teknolojileri, sağlık profesyonellerine entegre edilmiş, birbiriyle bağlantılı dijital çözümler sunarak; operasyonel süreçleri güçlendirmeyi, sağlık hizmetlerine erişimi artırmayı, daha düşük sağlık maliyetlerinin oluşturulmasını ve en önemlisi daha sağlıklı bir geleceği mümkün kılıyor. Sağlık hizmetlerinin dijitalleşmesi, sağlıklı yaşamdan önlem almaya, erken teşhisten tedaviye ve evde bakıma kadar sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesini sağlıyor. Dijital sistem ile birbirine entegre tıbbi cihazlar, risk seviyesindeki hastaların uzaktan tedavi edileceği sistemler ve kişilerin sağlıklarının kendi kontrollerini ele almaları, sağlık sistemini hastane sınırlarının ötesine taşıyor.” dedi.
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksoy da, “Cumhuriyetin 100. Yılında Philips Sağlık Trendleri Araştırmaları bize gösteriyor ki, dijital sağlık teknolojileri hem bireyler hem de sağlık profesyonelleri için giderek önem kazanıyor. Tele Sağlık hizmetleri erken teşhisten tedaviye kadar sağlık hizmetlerinin geliştirilmesinde ve daha erişilebilir hale gelmesinde önemli rol oynuyor. Bu sayede teşhis ve tedavi süreçleri daha etkin bir şekilde yönetilebilirken, hasta takibini daha verimli bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. Acil durumlarda ise konum kısıtından etkilenmeden, doktorlar arasında konsültasyon sağlanabiliyor, teşhis ve tedavi süreçleri mümkün hale geliyor. Bireylere de hastane sınırları ötesinde, kendi sağlıklarını kontrol etme imkânı sunuluyor. Yapay zekâ ve derin öğrenme gibi teknolojilerin sağlık alanında kullanılması, önümüzdeki dönemde sağlık uygulamalarında devrim niteliğinde gelişmeler getireceğini gözler önüne seriyor.” dedi.
Sağlıkta sürdürülebilirlik önem kazanıyor…
Bu sene araştırmaya ilk defa dâhil edilen ‘sağlıkta sürdürülebilirlik’ konusu da önemli veriler içeriyor. Sürdürülebilir sağlık hizmeti kavramı “Çevreye zarar vermeyecek şekilde sağlık hizmeti sunulması” (%44) ve “Sağlık sektöründeki şirketlerin sürdürülebilir şekilde iş yapması” (%40) kavramları ile özdeşleştiriliyor.
“Bu yılın sonuçlarına bakıldığında, sürdürülebilirliğin sağlık sektöründe geleceğe yön veren en önemli yaklaşım olduğunu” ifade eden Philips Türkiye Genel Müdürü Gamze Arbak, “Philips olarak gezegenimize, toplumumuza, çalışanlarımıza, tüketicilerimize ve tüm paydaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Sadece hastanelerde değil, gelişen sağlık teknolojilerinin ışığında, bireylere her alanda eşit ve erişilebilir sağlık hizmetleri sunmaya çalışarak hayatı iyileştirme sözümüze sadık kalıyor, daha yaşanılabilir bir dünya için geleceğe hizmet etmeye devam ediyoruz.” dedi.