Merhaba Sevgili Dostlarım,
Aslında makalelerimi takip eden, Siz çok değerli dostlarımın da hatırlayacağı gibi, daha önce de değindiğim bu konuyu; geçtiğimiz günlerde ekonomi dünyamızın önemli insan kaynakları dergilerinden, HR Dergi de yayınlanan “İnsanların işten ayrılmasının en büyük nedeni takdir görememeleridir!” başlıklı makaleyi okuyunca, özellikle iş sahipleri ve üst düzey yöneticiler açısından, tekrar hatırlatmak istedim!..
Zor dönemlerden geçtiğimizi hepimiz biliyoruz. Tabi ki önemli olan, önce ayakta kalmaya çalışarak, yolumuza devam etmek. Eğer tek başınıza çalışmıyorsanız, bunun çalışanlarınızla birlikte olacağı muhakkak. Böyle bir zamanda iş sahibi olmak ve borç alacak sorumluluklarını yüklenmek hiç kolay değil, ama aynen sizin gibi çalışanlarınızın da maddi desteklerle birlikte manevi katkılara ihtiyaçları var! (Konu için; Sn. Şükriye ve Hasan Tokmak’a çok teşekkürler.)
Yazının önemli paragraflarından biri;
“İşyerinde takdir sadece ‘Olursa iyi olur’ bir konu değildir. Psikolog W. James, uzun zaman önce bunun farkına varmış̧ ve de şunu söylemişti. ‘İnsan doğasının en derin ihtiyacı, takdir edilmeye duyulan iştahtır.’ Bunun şirketiniz içinde nasıl yaşandığını göz ardı edemezsiniz!”
Şeklindeydi. Ve hakikaten göz ardı edilmemeliydi!..
Zaten onun için bu yazıda birlikteyiz, değil mi?
Daha önce de bazı yazılarımda sizlerle paylaştığım, insanlarla ilgili yapılan araştırmalarda;
*) İnsanların en kolay ürettikleri şey? / Mazeret…
*) İnsanların en zor ürettikleri şey? / Çözüm…
*) İnsanların en kolay verdikleri şey? / Nasihat…
*) İnsanların en zor verdikleri şey? / Para…
*) İnsanların en sevmedikleri şey? / Eleştirilmek…
*) İnsanların en çok sevdikleri şey? / Kendileri…
*) İnsanların en çok hoşlandıkları şey? / Takdir edilmek…
Genel olarak ve somut bir şekilde karşımıza çıkıyor! İsterseniz, aynı soruları kendinize sorun. Eğer farklı cevaplar verebiliyorsanız, Size “özel bir insansınız” diyor ve içtenlikle kutluyorum!
Dikkat ederseniz, yine son zamanlarda, özellikle çalışanların çok sık iş değiştirmeleri gündeme gelmeye başladı. Genellikle kariyer planları açık olan çalışma arkadaşlarımız, çalıştıkları şirketi veya kurumu, farklı açılardan değerlendiriyorlar.
Bu konuda da yapılan detaylı araştırmalarda, çalışanları işten soğutan nedenler arasında ise;
*) Empati yoksunu üst yöneticiler…
*) Belirli bir amacı olmayan işler…
*) Genellikle yarım kalan projeler…
*) Ekip üyeleri arasındaki huzursuzluk ve uyumsuzluk…
*) Üst düzey yöneticilerin mesafeli olması…
*) Çalışanların sürekli kontrol edilmesi…
*) Yönetimlerin agresif ve otoriter tavırları…
*) Çalışanların makine olarak görülmesi…
*) Mobbing ve dedikodu ortamları…
*) Çalışanların fikirlerinin dikkate alınmaması…
*) Kişisel ve kurumsal eğitimlere destek verilmemesi…
*) Ve Takdir edilmemek…
En ön sıralarda yer almakta! Tabii, bunların dışında da bir takım özel nedenler olabilir. Ancak, hemen hemen birçok yerde, bu olumsuzlukların karşımıza çıkması da iyi değil! Dikkat gerek!..
Burada anlatmak istediğim sadece sonuçlara ve getirilerine odaklı beğeni değil. Ara ara da olsa yapılması gereken, kişilere ve ekibe özel en büyük motivasyon kaynağı, takdir ve beğeni!
O nedenle de;
*) Takdir ve teşekkürden imtina etmeyin…
*) Değişik fikir ve görüşleri değerlendirin…
*) Kimseyi, müşterek ortamlarda eleştirmeyin…
*) Olumsuz sonuçları yargılamadan önce, nedenlere odaklanın…
*) Planlamaları işbirliği içinde, çalışanların duygularını harekete geçirerek yapın!..
Tabi bu takdirleri, birçok şirkette uygulanmakta olan uzaktan çalışma ortamlarında yansıtmak da oldukça zor. O nedenle; konuyu, webinar toplantılarında atlamamak gerek. Aman dikkat!..
Bunları yapabildiğiniz takdirde, sonuçların daha iyi olabileceğini, sizler de en az benim kadar iyi biliyorsunuz!
Satışlardan prim veya yılsonu kar ortaklığı gibi konulara hiç girmiyorum. Sizlerin de takdir edeceğini zannettiğim o tür konular, ihtiyaçlara göre değişebiliyor ve manevi takdirin yanında çoğu zaman ikinci planda yer alıyor!
Bu noktada konunun çok değerli uzmanlarından Sn. Prof. Dr. Acar Baltaş’ın, geçen ay’ ki “Meslekler ve Yetkinlikler Dönüşüyor!” başlıklı yazısındaki 1. ve 2. Paragrafında belirttiği
“İş hayatının tarihi çalışan, iş ortamı ve çalışma biçimi açısından yeniden şekilleniyor. Bu süreçte kurumların en çok zorlanacağı iki alan çalışan bağlılığını sağlamak ve uzaktan çalışanların performansını yönetmek olacaktır.
Kurumsal performans, esas olarak bir tohum toprak ilişkisidir. Tohum çalışan, toprak kurum kültürü, yönetim de iklimi temsil eder. Bu nedenle kurumda yolunda gitmeyen işlerin ve ilişkilerin tek atımlık eğitimlerle yoluna girmesini beklemek gerçekçi değildir.”
Şeklindeki açıklamaları ile sonuç bölümünün sonunda yer alan aşağıdaki tanımlaması önemli!
“… Çünkü gelecek yıllarda nitelikli çalışanlar; ilham veren, iş birliğini teşvik eden, yaptıkları işin anlamlı olduğunu hissettiren, eğlenceli bir çalışma ortamı sunan şirketleri, tercih edeceklerdir”
Çalışma hayatında takdir edilmek konusuna verdikleri özel desteklerden dolayı çok değerli dostlar Sn. Babil Noter’e ve de Sn. Adnan Eligür’e en içten teşekkürlerimi sınmak istiyorum!
Kurumsal yönetim ilkelerinden (Adillik + Şeffaflık + Hesap Verebilirlik + Sorumluluk) taviz vermeden, tüm çalışma arkadaşlarınızla birlikte, sağlıklı ve güvenli iş ortamlarınızın, daima sizlerle olmasını diliyorum!..
Daha mutlu bir gelecek için…
Sevgi ve saygılarımla
ALİ RIZA DEĞER