Atabay İlaç ve Kimya 83 yıldır ihtiyaç duyan her haneye girebilecek ilaçlar geliştirerek, Türkiye’yi ilaç açısından bağımsız kılmak hedefiyle çalışıyor. İlaç etkin madde sentezi ve biyobenzer geliştirmek için Türkiye’de Ar-Ge yatırımı yapan ve insan kaynağı yetiştiren öncü firmalar arasında yer alan Atabay, ülkemizde yetiştirilmiş bitkilerden %100 yerli ilaç geliştirmeyi planlıyor.
‘Türkiye’yi ilaçta kendine yeter hale getirebilme’ hedefiyle yola çıkan ve ilaç etkin maddesi üretimi ile müstahzar ilaç geliştirmede sektörün öncü şirketlerinden biri haline gelen Atabay Kimya 83. yılını kutluyor. Temelleri 1939’da Eczacı Ö. Kemalettin Atabay tarafından ‘Şark Merkez’ Ecza Deposu’nun kurulmasıyla atılan Atabay İlaç ve Kimya, tüm tesislerinde Sağlık Bakanlığı tarafından GMP (İyi Üretim Uygulamaları) onayına sahip. Biyoteknolojik ilaç ve biyobenzer geliştirmede Türkiye’de Ar-Ge yatırımı yapan ve insan kaynağı yetiştiren öncü firmalar arasında yer alan Atabay Kimya; Parasetamol, Oseltamivir, Favipiravir hammaddelerinin geriye dönük entegrasyonunda ve zamanla geliştirilen iyi sentez yöntemi sayesinde bu hammaddelerin Avrupa ve yakın coğrafyadaki tek üreticisi konumuna geldi. Bu hammaddeleri dünyanın 35 ülkesine ulaştıran Atabay Kimya’nın, 2013 senesinde Türkiye’nin ilk biyoteknolojik üretimlerinden biri olan Enoksaparin’i geliştirerek başlayan biyoteknoloji yatırımı, mikrobiyal biyobenzer Ar-Ge ve üretim tesisi kurulumuyla devam etti. 2019 senesinde Acıbadem Ar-Ge Tesisi için ve 2022 senesinde Gebze Ar-Ge Tesisi için T.C. Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’ndan akreditasyonunu alarak Biyoteknoloji ve Aşı Ar-Ge’sini, Küçük Molekül Sentezini, Standardize Bitki Ekstraksiyonu Ar-Ge’sini yüksek teknolojik analitik laboratuvarlarla aynı çatı altında toplayan tek Ar-Ge Merkezi oldu.
İş birliklerini güçlendiriyor
Atabay Kimya, pandemi döneminde, Covid-19’a karşı mücadelede geliştirdiği ilaç ve aşı Ar-Ge yatırımlarıyla 2020 senesinde ‘Turkish Time Ar-Ge 250’ sıralamasında 75. sırada yer alıp zor dönemlerde de halkın ihtiyacı olan ilaçları karşılamak üzere çıktığı yolda kararlılığını bir kere daha gösterdi. Atabay Biyoteknoloji, ülkemizde aşı üretim iznine sahip T.C. Sağlık Bakanlığı’ndan GMP onayı almış 5 tesisten ve mikrobiyal biyobenzer üretim iznine sahip 3 tesisten biri. TÜBİTAK destekli İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (IBG) tarafından Covid-19 pandemisi için geliştirilen ve bir platform aşı teknolojisi olma açısından çok kritik olan ‘Rekombinant Protein RBD Subunit Aşısı’ GMP onaylı Atabay Biyoteknoloji Tesisi’nde klinik çalışmalar için üretiliyor. Türkiye’nin 10 üniversitesi ile kamu- üniversite- sanayi iş birliği projeleri geliştiren Atabay Kimya, ayrıca TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ile stratejik Ar-Ge projeleri yürütüyor. Üniversite Sanayi İş birliği Merkezi Platformu- ÜSİMP’e üyeliği sayesinde ülkemizdeki birçok Üniversite Teknoloji Transfer Ofisi ve Teknoparkı ile iş birliklerini güçlendiriyor.
100’ün üzerinde ruhsatlanan ilaç
Temel yetkinliği ve felsefesi ilaç etkin hammaddesi üretimi olan tek şirket konumundaki Atabay Kimya, yerli ve milli ilaç üretimini ileriye taşıma, ilaçta dışa bağımlılığı azaltma hedefiyle çalışıyor. Bugüne kadar 150’nin üzerinde ilaç etkin maddesi sentezleyen Atabay Kimya’nın, 100’den fazla ilacı ruhsatlandı. Yerli ilaç etkin maddesi üretim kapasitesini arttırmak üzere Teknoloji Odaklı Sanayi Hamle Programı’na başvuran Atabay Kimya her yıl kârını üretim tesisi, ürün geliştirme ve Ar-Ge için ayırıyor.
Ağustos 2021’de TÜBİTAK KAMAG destekli milli biyobenzer Ar-Ge’sini klinik çalışmalar aşamasına kadar getirip bitiren ilk şirket olan Atabay Kimya, 2021 senesinde Biyoteknoloji Tesisi’ne Mikrobiyal Aşı GMP Pilot Üretim Tesisi izni alarak, klinik çalışmalar için aşı numunesi hazırladı. Atabay Kimya, TÜBİTAK MAM, Üniversiteler ve startup’lar ile iş birliğini güçlendirip, geliştirdiği GBTÜ ürün portföyünde yeni bir platform kurarak, ülkemiz tarlalarından ‘tohumdan-rafa’ yerli ve milli bitkisel ilaç projesini daha da genişletti.
İhracata ağırlık verecek
Atabay Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Atabay, %100 yerli ilaç geliştirmeyi hedeflediklerini vurguladı. Atabay şöyle konuştu: “İnsan sağlığını ve tabiatın korunmasını temel alan, halkın ihtiyacı olanı ekonomik bir şekilde üreten ve bu ilaçları geliştiren; bu işi bir vatani görev olarak üstlenmiş üçüncü nesil aile şirketiyiz. ‘Geçmişten geleceğe sağlık’ görev bilinciyle bilim, tecrübe ve iş birliklerine inanarak yakın coğrafyasında etki sağlayan sentez, biyoteknoloji ve müstahzar ürün geliştirmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde ihracata daha fazla ağırlık vereceğiz. Şu an ülkemizde kullanılan ilaç hammaddelerinin %90’ının üstü yurtdışından karşılanıyor. Yerli üretimde önde giden birkaç şirketten biriyiz. Yurtdışına bağımlılığı azaltmayı hedefliyoruz.”
“Birçok ilaç için gerekli hammaddeyi ülkemizde geliştireceğiz”
İlaç sektörünün bir ülke için eğitim, savunma, enerji ve tarım sektörlerinin yanında en önde gelen stratejik alanlardan biri olduğunu dile getiren Zeynep Atabay, “İklim değişikliği, pandemi, ekonomik belirsizlikler ile gördük ki stratejik konularda ülke içinde kendine yeterli olabilmelisin. Atabay Kimya olarak senelerdir içimizde kurduğumuz ‘paydaş kültürü’ ve ‘sosyal amaç ‘odaklı yaklaşımımız, pandemi döneminde birçok şirketten çok daha hızlı bir şekilde gerekli ilaçları üretmemizi sağladı. Önümüzdeki dönem Covid-19 ve arkasından gelebilecek bulaşıcı hastalıklar ile ilgili yeni ilaçlar ve aşıları geliştirmeye devam edeceğiz. Bunun yanında, uzmanlık alanımız olan ilaç etkin maddesi (API) üretim tesisimizde kapasite artırılması sayesinde birçok ilaç için gerekli hammaddeyi ülkemizde geliştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Şirketler startup’lar ile iş birliğine daha fazla önem verecek
Sektörde biyoteknolojik ilaçların ön plana çıktığına değinen Zeynep Atabay, “Aşı geliştirmede de biyoteknolojik yöntemler kullanılıyor. Aşı ve biyoteknoloji alanındaki yatırımların artmasını ve devletin de bunu desteklemesini bekliyoruz. ‘Yeni ürünler, teknolojiler’ dediğimiz zaman bunlar, dünyada spin-off adı verilen, üniversite bünyesinde buluşçu akademisyenler tarafından Ar-Ge’si yapılmış, sonrasında teknoparklarda şirketleşmiş yapılar üzerinden oluyor. Ülkemizde de bu yaklaşımı yakın zamanda göreceğiz. Şirketler bu spin-off startup’lar ile iş birliğine girip, yenilikçi ürünler geliştirebilecekler” dedi.
“Amacımız ihtiyaç duyan her haneye girebilecek ilaçlar geliştirmek”
“Atabay Kimya olarak her zaman hedefimiz, ihtiyaç duyan her haneye girebilecek ilaçlar geliştirerek Türkiye’yi ilaç açısından bağımsız kılmak oldu” diyen Zeynep Atabay, bu vizyon doğrultusunda ilaç etkin madde tesislerini, dışa bağımlılığı kesecek şekilde büyütmeyi planladıklarını söyledi. Atabay, “Geleneksel Bitkisel Tıbbı Ürün (GBTÜ), yani bitkisel ilaçları çok önemli görüyoruz. Ülkemizde yetişen bitkilerden, iyi tarım uygulamaları (GAP) kullanılarak endüstriyel tarım ile yetiştirilmiş bitkilerden %100 yerli ilacımızı geliştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca, tesislerimiz için sıfır atık hedefi de koyduk. Bu sebeple evimize, yani tabiata yükümüzü azaltmak üzere endüstriyel simbiyoz projelerine daha da önem vereceğiz.” ifadelerini kullandı.