Bilimin Işığında Umuda Adım: AstraZeneca Maratonda Farkındalık İçin Koştu

Kasım ayı, tüm dünyada Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı olarak biliniyor. Bu ayda amaç; hastalığın belirtilerine karşı toplumsal bilinci artırmak, erken teşhisin hayat kurtarıcı rolünü vurgulamak ve kansere karşı dayanışmayı büyütmek.

Bu yıl AstraZeneca Türkiye, farkındalık çalışmalarına yalnızca laboratuvarda ya da kliniklerde değil, sokağın enerjisinde, maraton parkurunda devam etti. İstanbul Maratonu’na katılan AstraZeneca gönüllüleri, Kanser Savaşçıları Derneği’nin “Saçım Saçın Olsun” projesi için koşarak hem bağış topladı hem de kanserle mücadele eden bireylere moral desteği verdi.

Saçım Saçın Olsun: Dayanışmanın En Güzel Hali

Kanser tedavisi sürecinde saç kaybı yaşayan hastaların özgüvenini ve yaşam motivasyonunu yeniden kazandırmayı hedefleyen “Saçım Saçın Olsun” projesi, gerçek saçtan yapılan peruklarla binlerce kişiye umut olmayı sürdürüyor.
Kanser Savaşçıları Derneği tarafından yürütülen bu anlamlı kampanya, yalnızca fiziksel bir desteği değil, aynı zamanda manevi bir dayanışma köprüsünü de temsil ediyor.

Dernek Başkanı Belma Kurdoğlu Akgün, PhD, kampanyaya katılan AstraZeneca çalışanlarına teşekkür ederek şunları söyledi:

“Kanserle mücadelede moralin ve toplumsal dayanışmanın etkisi tartışılmaz. Her saç teli bir umut, her bağış bir gülümseme demek. AstraZeneca gönüllülerinin koşuya katılarak bize güç vermesi, hastalarımıza yalnız olmadıklarını hissettiren çok kıymetli bir adım.”

AstraZeneca’nın Koşusu: Farkındalık İçin, Erken Teşhis İçin, Umut İçin

Her yıl dünya genelinde 1,8 milyon kişinin hayatını kaybetmesine yol açan akciğer kanseri, kanser kaynaklı ölümlerin yaklaşık beşte birinden sorumlu. Türkiye’de de yılda yaklaşık 41 bin yeni vaka görülüyor ve bu vakaların %80’i ileri evrede tanı alıyor.
Bu tablo, erken teşhisin ve farkındalığın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

İstanbul Maratonu’nda koşan AstraZeneca çalışanları, attıkları her adımla bu farkındalığı büyütmeyi, erken teşhis bilincini toplumda güçlendirmeyi amaçladı.

AstraZeneca Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü Erdal Kiraz, etkinlik sonrasında şu ifadeleri kullandı:

“Biz yalnızca ilaç üreten bir şirket değiliz; sağlıklı bir toplumun geleceğine yatırım yapan bir bilim topluluğuyuz. Akciğer kanserine karşı farkındalık yaratmak, erken teşhisin önünü açmak ve hastalarımıza moral olmak bizim için bir sorumluluk. Bu maratonda attığımız her adım, bilimin ve dayanışmanın gücünü birleştirmenin simgesiydi.”

Akciğer Sağlığı İnisiyatifi: Bilimle Topluma Nefes Olmak

AstraZeneca Türkiye, sadece yenilikçi ilaç çözümleriyle değil, toplum sağlığını güçlendiren projeleriyle de fark yaratıyor.
Şirketin öncülüğünde yürütülen Akciğer Sağlığı İnisiyatifi, sağlık çalışanlarından politika yapıcılara, akademisyenlerden hasta derneklerine kadar geniş bir paydaş grubunu aynı çatı altında buluşturuyor.

Bu inisiyatif;

• Akciğer hastalıklarının erken tanısı ve etkin yönetimi konusunda toplumsal farkındalığı artırmayı,

• Güncel bilimsel verilerle politika yapıcıları bilgilendirmeyi,

• Türkiye’de akciğer hastalıklarının kontrolüne yönelik kalıcı sağlık politikaları oluşturulmasına katkı sağlamayı amaçlıyor.

Detaylara ve güncel çalışmalara www.akcigersagligiinisiyatifi.com adresinden ulaşılabiliyor.

Yeni Rapor: Türkiye’de Akciğer Kanseri Gerçeği

AstraZeneca Türkiye ve Türk Tıbbi Onkoloji Derneği iş birliğiyle hazırlanan “Türkiye’de Akciğer Kanseri: Güncel Veriler Işığında Politika Önerileri” raporu, hastalığın ülkemizdeki sosyoekonomik yükünü ortaya koydu.

Rapora göre, akciğer kanseri tanısındaki gecikmeler, belirtiler konusundaki farkındalık eksikliği ve sevk süreçlerindeki aksaklıklar, erken tanının önündeki en büyük engeller arasında.
Oysa erken tanı konulduğunda, beş yıllık sağ kalım oranı %80’e kadar çıkabiliyor.
Bilimsel kurulun analizleri, akciğer kanserinin Türkiye ekonomisine 129 milyar TL’lik bir yük oluşturduğunu gösteriyor.

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“Akciğer kanseri tarama programlarının ülkemizde hayata geçirilmesi, 7 binden fazla erken ölümün önlenmesini sağlayabilir. Bugün AstraZeneca gönüllülerinin farkındalık için koşması, bu bilincin toplum genelinde yaygınlaşması adına son derece değerli.”

Bilim, Dayanışma ve Umut: AstraZeneca’nın Kalbinde İnsan Var

AstraZeneca’nın İstanbul Maratonu’nda attığı adımlar, yalnızca bir kurumsal sosyal sorumluluk faaliyeti değil, aynı zamanda bilimin topluma dokunan yüzünün bir yansıması.
Bir yanda laboratuvarda geliştirilen yenilikçi tedaviler, diğer yanda maraton parkurunda yaşanan dayanışma hikâyeleri…
Tüm bunlar, aynı hedefe yöneliyor: Daha sağlıklı, daha umutlu bir gelecek.