Prof. Dr. Konuk, “Bu süreci tetikleyen protein yapısını kontrol altına almayı başardık. Hedefimiz, bu mekanizmayı doğal yollarla düzenleyecek bir molekül geliştirmek. Eğer başarabilirsek, kişi Alzheimer’a yakalanmadan korunabilecek” diyerek çalışmanın önemine dikkat çekti.
Zehirli protein üretimi nasıl tetikleniyor?
Alzheimer hastalığının en önemli belirtilerinden biri olan amiloid plaklarının oluşumu, yıllardır bilim dünyasının çözmeye çalıştığı bir muamma. Bu yeni çalışmada ise sürecin başlangıç noktası, hücre zarındaki iyon kanallarına odaklanılarak çözüldü.
Prof. Dr. Konuk, çalışmanın detaylarını şöyle anlatıyor:
“Hücre zarında bulunan iyon kanalları, içeriye iyon akışı sağlarken hücre içi pH dengesini yani asitlik seviyesini değiştiriyor. Bu dengenin bozulması ise amiloid beta gibi toksik proteinlerin üretimini tetikliyor. Biz bu çalışmada, bu süreci başlatan proteinin gen ifadesini değiştirerek bu mekanizmayı durdurmayı başardık. Bu, Alzheimer sürecinde yeni bir biyokimyasal yolak anlamına geliyor.”
Amaç: Hastalığı başlamadan durdurmak
Bilim insanları, şimdi bu keşfi tedaviye dönüştürme hedefinde. Prof. Dr. Konuk’un açıklamasına göre, bir sonraki adım bu süreci düzenleyecek doğal – tercihen bitkisel kökenli – bir molekül bulmak.
“Bu proteinin çalışmasını dengeleyen doğal bir madde keşfedebilirsek, Alzheimer hastalığı henüz ortaya çıkmadan önlenebilir. Bu da hastalığa karşı koruyucu bir yaklaşım geliştirmek anlamına gelir. O kişi Alzheimer’a hiç yakalanmayacak.”
Bu türden tedaviler, önleyici tıbbın en güçlü adımlarından biri olmaya aday.
“Bilim para için yapılmaz, tutku için yapılır”
Çalışmanın arkasında uzun süredir devam eden bir emek ve sabır olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Muhsin Konuk, genç bilim insanlarına da önemli mesajlar verdi:
“Bilimsel çalışma sabır, adanmışlık ve tekrar gerektirir. Para için yapılmaz; bu işin verdiği tatmin, hiçbir şeyle ölçülemez. Bir kedinin avına kilitlenmesi gibi, siz de araştırma konunuza odaklanmalı ve vazgeçmemelisiniz.”
Gençlere moleküler biyoloji ve genetik gibi temel bilimlerde güçlü bir eğitim almalarını ve laboratuvar deneyimi kazanmalarını öneren Prof. Dr. Konuk, “Bu alan, önümüzdeki yılların en parlak bilimsel disiplinlerinden biri olacak. Potansiyeli yüksek olan genç bilim insanlarına çok ihtiyaç var,” diyor.
Alzheimer’a karşı erken müdahalenin kapısı aralandı
Bu keşif, Alzheimer hastalığına karşı geliştirilecek yeni nesil tedavilerin önünü açarken, aynı zamanda koruyucu tıp alanında da çığır açıcı bir potansiyel barındırıyor. Türk bilim insanlarının bu önemli katkısı, nörodejeneratif hastalıkların gelecekteki tedavi yaklaşımlarında yeni bir sayfa açabilir.