Bundan 25 yıl önce köklü geçmişiyle Astra ve Zeneca firmaları insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük sağlık sorunlarına çözüm bulmak ve hastaların yaşamına değer katmak için güçlerini birleştirdi ve ortaya dünyanın en büyük ilaç şirketlerinden biri olan AstraZeneca çıktı. Bilimle mümkün yaklaşımı ile son 25 yılda zorlu hastalıkların tedavisini dönüştüren, sağlık sonuçlarının iyileşmesine katkı sağlayan pek çok çalışmaya imza atan AstraZeneca, önde gelen danışmanlık şirketlerinden EY Türkiye destekleri ile geride bıraktığı çeyrek yüzyıl boyunca ilaç sektörüne ve ülkemize yaptığı etkiyi gözler önüne seren kapsamlı bir rapor hazırladı.
“AstraZeneca’nın Türkiye’ye Etkileri” Raporu, 25. yıl dönümü kutlamaları kapsamında kamuoyu ile paylaşıldı. Çarpıcı verilerin ve rakamların yer aldığı rapora göre AstraZeneca’nın 2023 itibarıyla Türkiye gayri safi yurtiçi hasılasına (GSYH) doğrudan katkısı 4,6 milyar TL olurken benzer ölçüde farklı sektörlere yayılan bir ekonomik etkiyi de ortaya çıkarıyor. AstraZeneca’nın 25 yıllık faaliyet sürecinde Türkiye’ye doğrudan GSYH katkısının reel değeri ise 78 milyar TL düzeyinde gerçekleşirken dolaylı ve tetiklenen etkiler ile birlikte 25 yıllık toplam GSYH katkısının reel değeri 195 milyar TL oldu.
AstraZeneca, 500’ü aşkın çalışanı ile Türkiye ilaç sektörü istihdamının yüzde 1’ine karşılık gelen bir istihdam sağlıyor. Değer zincirinde gerçekleşen çarpan etkileri ile toplam 6 bin 270 kişilik istihdama destek veren şirket, Türkiye’de ilaç ve sağlık sektörünün kapasitesinin geliştirilmesine katkı sağlamaya devam ediyor. AstraZeneca’nın sağladığı 1 kişilik istihdam, ekonomi genelinde 11 kişilik istihdamı destekliyor.
Klinik çalışmalara 2020 yılından bu yana 1 milyar TL’den fazla yatırım
Rapora göre ülkemizde 2022 ve 2023 yıllarında en fazla klinik araştırma başlatan şirket olan AstraZeneca, yaklaşık 100 kişilik klinik araştırma ekibiyle 90 aktif klinik araştırma çalışması sürdürüyor. AstraZeneca 2020 yılından bu yana klinik araştırma yatırımlarında ciddi bir artış gerçekleştirdi ve toplam yatırım tutarını 1,1 milyar TL’ye çıkardı. AstraZeneca’nın ülkemizde sürdürdüğü klinik araştırmaların yüzde 65’ini onkoloji alanındaki çalışmalar oluşturuyor.
İlaçların üretimini Türkiye’ye taşıyor
Öte yandan AstraZeneca Türkiye’deki yerelleşme çalışmaları ile de dikkat çekiyor. Raporda yer alan bilgilere göre AstraZeneca Türkiye’nin toplam yıllık satış hacmi 2,6 milyar TL olan ve yıllık kutu satış hacminin yüzde 85’ine denk gelen ürünleri için de yerelleştirme kararı bulunuyor. AstraZeneca, Türkiye’nin iki büyük yerel ilaç üreticisi ile anlaşmalar yaparak üretimi yerelleştirecek önemli adımlar attı ve 2020 yılından bu yana 8 ilacın üretiminin Türkiye’ye taşınmasını sağladı.
Bilimsel iş birlikleri ve sosyal etki çalışmaları öncelikleri arasında
Türkiye’nin bilimsel bilgi üretimine katkılarını artırmak üzere uzmanlık dernekleri ve sağlık alanında fikir liderleri ile iş birlikleri gerçekleştiren AstraZeneca’nın ülkemizdeki bilimsel iş birliklerine son 5 yılda yaptığı yatırımların reel değeri ise 13 milyon TL’nin üzerine çıktı. Son 10 yılda 100’den fazla sosyal etki projesine dâhil olan AstraZeneca Türkiye, sosyal etki çalışmalarına da son 10 yılda reel değeri 160 milyon TL düzeyinde yatırımlar yaptı. Şirket son 10 yılda sağlık kuruluşları ve okullar başta olmak üzere birçok kuruma yaklaşık 100 milyon TL bağış yaptı.
“AR-GE’ye global çapta 10 milyar dolardan fazla yatırım yaptık”
25. yıl dönümü kapsamında hazırlanan “AstraZeneca’nın Türkiye’ye Etkileri” Raporu’nun tanıtım toplantısında konuşan AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Ecz. Serkan Barış, yılda 45 milyar dolardan fazla sağlık hizmeti hacmi ile dünyanın önde gelen yenilikçi ve araştırmacı ilaç şirketlerinden biri olduklarına dikkat çekerek, “Köklü deneyimimizden aldığımız güç ile her yıl istikrarlı bir şekilde büyümemizi sürdürüyoruz. 2023 yılı da uzun vadeli büyüme stratejimizin başarıyla uygulandığı, yerel ve global çapta güçlü performansımızın devam ettiği bir yıl oldu. Bu başarımızın ardında kurum DNA’mız olan AR-GE’ye verdiğimiz önemin katkısı yadsınamaz. Nitekim sadece geçen yıl global olarak AR-GE’ye yaklaşık 11 milyar dolar yatırım yaptık. 2023 sonu itibarıyla dünya genelinde 90 bine yakın uzman kadromuz ile hastaların yaşamında anlamlı farklar yaratmak için durmaksızın çalıştık. Faaliyetlerimizi sürdürürken toplumun ihtiyaçlarına yönelik programların geliştirilmesi için de iş birlikleri gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda sağlık taraması ve sağlık okuryazarlığı gibi alanlarda desteklediğimiz programlar ile 66 milyondan fazla kişiye ulaştık.” dedi.
“Bir ilaç şirketinin ötesinde sağlık ekosisteminde bir çözüm ortağıyız”
Küresel çapta olduğu gibi Türkiye’de de sağlık sonuçlarını iyileştirmek için azimle çalıştıklarını söyleyen Barış, “Türkiye küresel ve bölgesel yapılanmamız içerisinde çok önemli bir ülke. Türkiye’de uluslararası ilaç şirketleri arasında en büyüklerden biriyiz. Ülkemizde 500 kişiyi aşkın çalışan kadromuz ile tedavi alanlarımız doğrultusunda ve coğrafi olarak 29 bölgedeki yapılanmamızla hizmet veriyoruz. Sağlık ekosisteminin bir parçası olmaktan öte, bu ekosistemde bir çözüm ortağıyız. Sağlık sonuçlarını güçlü ilaçlarımızla iyileştirirken, sağlık hizmetleri süreçlerinin de gelişimi için paydaşlarımızla birlikte aktif rol alıyoruz. Bu yaklaşımımız neticesinde değer zincirimiz sağlık sektöründe çok geniş bir etki alanına sahiptir. Türkiye’deki ürünlerimiz yaklaşık 35 ecza deposu ve 200’den fazla ecza deposu şubesi ile 28.000 eczane ve 2.000’den fazla hastane ile sağlığın hizmetine ulaşıyor. Ayrıca bilimsel iş birlikleri ve diğer projelerimizle bugüne kadar 215 hekim ve sağlık çalışanı derneği, 13 hasta derneği, 6 sektör derneği ve 39 diğer sivil toplum kuruluşuyla iş birliği yaptık.” şeklinde konuştu.
“Sürdürülebilir sağlık sistemi paydaşların iş birliği ile mümkün”
AstraZeneca olarak daha sağlıklı bir toplum ve sürdürülebilir bir sağlık sisteminin paydaşların iş birliği ile mümkün olabileceğine inandıklarını aktaran AstraZeneca Türkiye Medikal Direktörü Dr. Deniz Ertürk Erem ise “Üniversiteler ve hekim dernekleri başta olmak üzere ülkemiz sağlık ekosisteminde yenilikçi çözümleri destekleyen pek çok çalışmaya destek sağlıyoruz. Yenilikçi çözümler alanında yapay zekânın hastalık tanısı ve takip süreçlerine entegrasyonunu hedefleyen ve bu sayede hastalık yönetimini iyileştirmeye katkı sağlayan projelere de destek sağlıyoruz. Bu kapsamda kalp yetersizliğinin tanısı ve takip süreçlerinde ülkemizin AstraZeneca Türkiye’nin de bağlı bulunduğu AstraZeneca Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nde dijital çözümler ile örnek olmasını hedefliyoruz. Bunun için de hekim dernekleri ve üniversitelerin bilimsel araştırma projelerini destekliyoruz. Ayrıca Türkiye genelinde birçok merkez ile iş birliği yaparak, gerçek yaşam verisi üretmek ve üretilmesine destek olmak üzere çalışmalar yapıyoruz. Son 5 yılda kalp yetersizliği, kronik böbrek hastalığı, astım, akciğer kanseri gibi pek çok hastalık alanında 20’nin üzerinde gerçek yaşam verisi yapılmasına katkıda bulunduk.” dedi.
“Toplumsal sorunlara çözümler üretmek için çalışıyoruz”
Konuşmasında AstraZeneca olarak sadece ilaç geliştirme ve sağlığın hizmetine sunmakla sınırlı kalmayıp aynı zamanda toplumsal sorunlara çözümler üretmek için de çalıştıklarını vurgulayan AstraZeneca Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü Erdal Kiraz da şunları söyledi: “AstraZeneca’nın sosyal etki alanındaki çalışmaları, sağlığa erişim, eğitim, sağlık okuryazarlığının geliştirilmesi, afet ve diğer acil durumlarda toplumsal ihtiyaçların çözümü, çeşitlilik ve kapsayıcılık ve çevresel etkilerin yönetimi gibi odak alanlarını içeriyor. Diğer yandan birinci basamak sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması, halk sağlığına ilişkin bilinçlendirme ve tarama gibi faaliyetlerin yaygınlaştırılmasına destek vermek amacıyla da çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda son olarak şubat ayında Sağlık Bakanlığı’na mobil sağlık merkezi bağışladık. Röntgen odası, laboratuvar, solunum fonksiyon test cihazları, acil durum sedyesi ve doktorların birinci basamak sağlık hizmeti vermesini sağlayan diğer temel gerekli cihazlara sahip olan mobil sağlık merkezi bakanlığın ihtiyaç ve öncelikleri doğrultusunda tüm Türkiye’de sağlığa erişimin kolaylaştırılmasına destek olacak. AstraZeneca olarak, ilaç üreticisi olmanın ötesine geçerek, sağlık ekosisteminde bir çözüm ortağı olduk. Bundan sonra da etkilerimizi artırarak devam edeceğimize inanıyorum.”